Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde, Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından notlar;
* Toplantıya katkı sağlayacak katılımcılara teşekkür ediyorum. Türkiye şehir nüfusunun 2. Dünya Savaşı sonrası hızla arttığı ciddi bir kentleşme sorunu yaşıyor.
* İmarsız yapılar projesizliğin bir şeklidir. İmarsız yapılarla insanları sağlıksız konut hakkından mahrum tutan dönemin yöneticileri sorumlularıdır.
* Çıktığım televizyon programlarında gerçekleri anlattım. Türkiye’nin diğer vilayetleriyle birlikte İstanbul’un da sorunlarını çözmeye çalışıyoruz.
* İstanbul’da hala çözülememiş sorunlar var. Konut bakımından İstanbul çok farklı bir noktaya geldi. Göç alma noktasında önüne geçemiyorsunuz.
* Ben belediye başkanıyken nakil il konusunda kıyameti kopardık. Yapabilseydik, 15 milyona nüfus ulaşmazdı.
“ÖNÜMÜZDEKİ AY HAK SAHİPLERİNE ANAHTARLAR TESLİM EDİLECEK”
* Bu vesileyle sizlerin huzurunda bir müjdeyi vereceğim. Kentsel dönüşüm için 5 Ekim 2012’de Esenler Havaalanı Mahallesi’nde ilk kazmayı bulmuştuk.
* Çalışmalar tamamlandı, önümüzdeki ay hak sahiplerine anahtarlar teslim edilecek. Kentsel dönüşümü bir hayal olmaktan çıkarıp gerçeğe dönüştürmüş oluyoruz.
* Ülkemizde bu çerçevede yapılması gereken 6 milyondan fazla konut var. Çevre Şehircilik Bakanlığı, Valilik ve belediyeler riskli bina konusunda görev alıyor.
“AMACIMIZ YUVA YIKMAK DEĞİL”
* Kentsel dönüşüm için kira yardımları dahil kullanılan kaynak 2 milyar lirayı buldu. Bizim amacımız yuva yıkmak değil, vatandaşlarımızı güvenli ve huzurlu yuvalara yerleştirmektir.
* Biz yapmak için mücadele ederken birileri yıkmanın peşinde. Bakıyorsunuz oda; plan proje ile ilgilenmeli. Bakıyorsunuz bir şey yapacaksınız hemen malum oda mahkemeye götürür. Senin işin yapmak mı yıkmak mı?
* Netice almıyor ancak bize süre kaybettiriyor. Bu şehir dünyanın en güzellerinden bir tanesi. Aynı şekilde bölücü terör örgütü.
* Belediyelerde teröristlerle bu zulme destek oldu. Çukurlar, kanallar… Bunlar doğalgaz, elektrik, su kanalları değil. Buraya güvenlik güçleri girmesin diye açılan kanallar.
* Bölgede ciddi bir tahribat ortaya çıktı. Güvenlik güçlerimiz etkisiz hale getiriyor.
* Dokunulmazlıkların kaldırılması denince, milletvekillerine dokunulmazlık kalksın sanıyorlar, kimin fezlekesi varsa onunki hemen yargıya taşınması demektir.
* Bu kadar olaylar olacak sen terör örgütüne araba ve tabutlarla silah taşıyacaksın, niye geri vitese taktın. Ana muhalefet ipe un seriyor. Bir an önce bu işin halledilmesi gerekir, suçlu olan bedelini öder.
* Burada siyaset bariyer oluşturmamalıdır. Teröristlerden temizlenen ilçelerimizde hemen imar çalışmaları başladı. Diyarbakır’da Sur için, benim başbakanlığım dönemimde de hayalimdi. Sur içi için bir proje yaptırdım.
* Her iki projede güzel, mükemmel proje. Biz bu iki projeyi burada uygulayalım. Dünya buraya geldiği zaman burada nasıl bir kültür altyapısı varmış bunu bir görsün.
“ALGI OPERASYONUNU MİLLETE DÜŞMAN OLANLARIN ELİNE VERMEMELİYİZ”
* Batılı medya unsurları geliyor ya, nerede kötü yer varsa çekelim, dünyaya bu şekilde gösterelim. Bunu onların eline bir fırsat olarak vermemeliyiz. Algı operasyonunu millete düşman olanların eline vermemeliyiz.
* 2001 yılında tarihi Surları kapsayan ayrı bir plan oluşturulmuştur. Bu bölgeyle ilgili ilk adımları 2012’de attık. İmar planları ve riskli alan kararları aldılar.
* Terör örgütü nedeniyle somut ilerleme sağlanamamıştı. Öte yandan Silopi’de ağır hasarlı yapıların yıkılması ve yenisinin yapılması ile ilgili 280 konutluk proje için çalışmalar devam ediyor.
* Devletin görevi sadece yapıları değil, gönülleri de imar etmektir. Arzum cumhurun başı olarak burada ağır, orta, az hasarlı dinlemeden sadece tarihi eserleri bir kenarı koyarak çalışmalarımızı yapmalıyız.
“GİDİN BAKIN PİSLİKLER SOKAKLARDA AKIYOR”
* Buralardaki malum düşüncenin temsilcisi belediyeler altyapı diye bir şey yapmamıştır. Bütün pislik caddelerde, sokaklarda akar. Biliyorsunuz Hakkari’yi yer değiştirelim, Yüksekova olarak değişsin.
* Hakkari bir şehir yapısında değil, orayı nasıl şehir yapmışlar anlamak mümkün değil. Yüksekova daha mümkün. Havalimanını yaptık, kaçakçılığın en yoğun olduğu bölge orası. Bütün bunları engelleme ve huzurlu bir şehir oluşturma açısından önemli.
* İkinci bir yer Cizre. Zaten hakkıydı, elinden alındı. Yeniden şehir olması lazım. Şırnak’a gidenler var mı bilmem ama şehir demek mümkün değil, fakat Cizre öyle değil.
* Şerafettin Elçi Havalimanı’nı yaptık. O da var. Hemen dönüşümünü yapabileceğimiz bir yer. Orayı da teröristler mafetti.
* 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğumdan beri konut projelerine önem veriyorum. KİPTAŞ dönemimizde kurulmuştur. Ardından hükümete geldik, rahmetli Özal döneminde kurulan TOKİ’yi attığımız adımlarla 2002 sonuna kadar 43 bin konut yapmışken, şu anda 710 bine ulaşmış durumda.
* Bölünmüş yol neydi, biliyorsunuz. Devraldığımı 6 bin 100 kilometre bölünmüş yola, yeni bölünmüş yollar ilave ettik. Toplu konutta artık özgün, yerel mimariyi hayata geçirmenin gayreti içindeyiz. 2023’e kadar 500 bin konut hedefimiz var.
“KİM NE DERSE DESİN KANAL İSTANBUL’U YAPACAĞIZ”
* Toplamda inşallah 1 milyon değil, 1 milyon 200 binlik bir rakama doğru gidelim. Kanal İstanbul yapıldığı anda her iki tarafında İstanbul’un şanına yakışan konutlar yapılmalı.
* Kanal istanbul olacak, Kanal İstanbul’u yapacağız. Marmaray için yok canım yapılamaz dediler, olacak dedik bitirdik, 3 yıl oldu. Şu anda Marmaray’dan geçen insan sayısı 130 milyona ulaştı. Avrasya Tüneli bitiyor, azılacak. Raylı sistemden İstanbullu ve dünyalı geçti, şimdi buradan geçecek.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü 26 Ağustos’a yetiştirmeye çalışıyoruz. Ağır vasıtalar oraya pas edilecek. İstanbul ulaşımında bir rahatlama meydana gelmiş olacak.
* 2023’e kadar 6 milyon ilave konuta ihtiyaç duyacağız. Bankalara da sesleniyorum, kredileri düşürün. Konut kredisi alacak vatandaşımız ödeyeceği krediyi almış olsun. Konutlar ve sosyal donatılarıyla yap sat usulü çalışan müteahhitlerimiz yeni bir döneme geçmek mecburiyetinde. TOKİ’nin yatay mimari ve yöresel mimari ile bu doğrultuda takdir ettiğim adımlar attığını görüyorum. İnşallah görmeye devam edeceğiz.
* Kurumsal firmalarımızdan da yeni arayışlar içinde olduğunun bulunduğunu biliyorum. Müteahhitlerimiz de ister istemez kendilerini yenilemek zorunda kalıyor. Şehirlerimiz geliştikçe ihtiyaçlar da değişiyor. Kentsel dönüşüm böyle bir ihtiyacın sonucudur.
* Çarpık kentleşme için akıllı şehir uygulamaları alternatif haline gelmiştir. Akıllı şehir uygulamalarının sağladığı kolaylıklardan daha fazla faydalanmalıyız.
* Belediyeler otopark için ücret alır, ancak otopark var mı yok mu kontrol etmez. Araçlar sokağın sağında solunda park eder. İtfaiye aracı giremez bile. Bomonti’de öyle bir olay oldu. Hortumu itfaiye erleri uzatabilmek için savaş verdi.
* Bütün otopark yapımını belediyeler teminat altına almalı. Evin altına sığdırmıyorsan, o mahallenin kat otoparklarının olması gerekiyor. Kat otoparkı yapmak suretiyle mahalleli aracını oraya park edecek. Kağıthane’de 25 tane araç kundaklandı. Otoparkta olsaydı, bunun riski minilize olurdu.
“ARTIK DİKEY YAPILAŞMADAN YATAY YAPILAŞMAYA GEÇMEMİZİN ZAMANI GELMİŞTİR”
* Yüksek bina ihtiyacı makul görülebilirdi. Artık dikey yapılaşmadan, yatay yapılaşmaya geçmemizin zamanı gelmiştir. Kanal İstanbul’un çevresinde dikey yapılaşmaya müsade edilmemelidir. O Kanal İstanbul’a ayrı bir hava katacaktır.
* Şehir merkezlerinden onlarca kilometre uzakta 30-40 katlı binalar yükseliyor. Şehirden uzağa gidildiğinde insanların yeşille daha iyi ilişki içinde olması gerekiyor. Akıllı şehir yüksek bina demek değildir.
* Şu andaki şehir merkezlerimiz bina ve araçların istilasına uğramış durumda. İnsana yer yok. Yayalar için tahsis edilen alanların da otobüsler tarafından istila edildiğini görüyoruz. Aslolan insan. Yaya yolları, bisiklet yollarıyla insana yer ayıracağız.
* İstanbul’da bisiklet yolu yok, Konya’da var. Engelli dostu şehirler kurmakta ne yazık ki geriyiz. Bunun da adımını atmamız lazım. Kadim şehirlerimiz gibi İstanbul, Ankara, Bursa gibi şehirlerimizi korumalı ve temel mimari özelliklerini yeni eserlerde yaşatmalıyız.
* Selçuklu ve Osmanlı mimarisine en güzel örnek Cumhurbaşkanı Külliyesi. Selçuklu, Osmanlı ve akıllı mimari vardır. Yabancılar gelince siz bunu tarihinize uygun yaptınız herhalde diyor, nereden anladın diyorum, içine bakınca anladım diyor.
* Süleymaniye’ye, Selimiye’ye baktığımızda Sinan’ı görürüz. Yaygınlaştırmamız gerekiyor. Okullar ve hastanelerde de çaba gösterdim. Göstermeye devam edeceğim.
* Mimar Sinan’ın zirvesini oluşturduğu bu tarza sahip çıkmalıyız. Geçtiğimiz haftalarda Amerika’da açılışını yaptığımız cami örnek alınacak bir eser oldu. Önümüzdeki dönemde inşallah Türkiye çok daha güzel, çok daha tarihiyle barışık yerleşim yerlerine kavuşacaktır.
Habertürk
